Gülden Çoktan / İSTANBUL – Çocukların zorluklarla mücadele edebilmesi, sorumluluk duygusunun gelişmesi ve sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi için uzmanlar, çocukların konfor alanlarından çıkartılması gerektiğini savunuyor. Bazı aileler de yaz tatili döneminde “hayatı öğrenmeleri” için çocuklarını part time veya günübirlik işlerde çalıştırıyor. Kimi çocuklar bir kafede çalışırken kimi de annesinin yaptığı kekleri parklarda satıyor. Çocukları, konfor alanlarından çıkarmanın sınırları neler, konfor alanından çıkmak sadece para kazanmak anlamına mı geliyor? Milliyet’e konuşan uzmanlar, ilk adımın evde atılması gerektiğini ve ortak yaşam alanlarında küçük sorumluluklar verilerek çocukların konfor alanından çıkarılabileceğini söylüyor.
Öncelik ‘maddi’ değil
Günümüz ebeveynlerinin, çocukların tek görevini ders çalışmak olarak yorumladığını söyleyen Uzman Psikolog ve Pedagog Ebru Şen, bu bakış açısının yanlış olduğunu belirtiyor. Şen, ailelere şu uyarı ve önerilerde bulunuyor: “Aileler, çocuklarına sorumluluk verip vermediğini sorduğumda odalarından sorumlu olduğunu söylüyor. Fakat banyo, mutfak, salon, tuvalet gibi ortam yaşam alanlarını da kullanıyor. Bunlarla ilgili mutlaka bir sorumluluk verilmesi lazım. Konfor alanından çıkmak bunlarla oluyor. Çocuğun gelişimine, yaşına, zihinsel düzeyine bağlı olarak çocuğa adım adım sorumluluk vereceğiz. Konfor alanından çıkmak maddesel kazançtan ibaret değildir. Ailenin ekonomik şartları uygunsa bence para kazandırmaya yönlendirmemek lazım bence. Bir çocuk, kendinden yaşça küçük başka bir çocuğa ders vererek, görme engelli bir bireye kitap okuyarak, huzurevlerini ziyaret ederek, barınakta bir hayvanın bakımını üstlenerek, çamaşırları asarak da konfor alanından çıkabilir. Aynı zamanda toplumsal yarar sağlayacak bir şeyleri de yaparsak esas arzu edilen bir genç zihinli Türkiye’ye erişmiş oluruz. Hayatı öğretmek, sadece maddesel kazançla bir tutulmamalı. Bir çocuk hayatı öğreneceğim derken başka bir bedel ödeyebilir. İleride hayatta önemli olan şeyin yalnızca para olduğunu, maddesel kazanç olduğunu düşünebilir.”
Çocuk bu deneyimle neler öğreniyor?
Uzman Pedagog Elda Tatlı ise konfor alanından çıkmanın, çocuk için çok önemli bir deneyim olduğunu kaydederek, şu bilgi paylaştı: “Çocuklar, konfor alanından çıkarak duygularını düzenlemeyi öğreniyor. Sabretmeyi, sınırlarını, istediği şeye istediği anda ulaşamayacağını görüyor. Bu deneyimler çocuk için çok önemli. Aileler, çocuklarının her isteğini koşulsuz karşılayabiliyor. Çocuğa, her şeyi koşulsuz sunduğumuzda, çocuk zorluklarla karşılaşmak istemiyor. Konfor alanında kalmayı istiyor. Konfor alanından çıkarmak istiyorsak, çocuğumuzun ihtiyaçlarına tabii ki kayıtsız kalmayacağız ama bununla birlikte hayatın içinde de birtakım kurallar olduğunu, hayatta bir şeylere ulaşmak için birtakım zorlukları aşmak gerektiğini deneyimleteceğiz. Her istediği olan bir çocuk, istediği şey yapılmadığında yoğun öfke patlaması yaşayabiliyor. Bu durum sosyal ilişkilerini de etkiliyor. Çocukları konfor alanından çıkarmak da ailelerin en önemli görevli. Çocuğumuzu konfor alanından çıkarırken ona birtakım sorumluluklar vermek, ondan bir şeyler istemek önemli. Ama onun bir çocuk olduğunu ve çocukluğunu da yaşaması gerektiğini unutmamak gerekiyor.”
Tatlı uyarılarına şöyle devam etti: “Yaz tatilinde çocuklarımızın çocuk olmasına izin vereceğiz. Ama bununla birlikte birtakım sorumluluklar verebiliriz. Bunun için önce evden başlamamız gerekiyor. Çocuğumuzun ödevi varsa iki kere hatırlatabiliriz. Ya da en fazla üç kez hatırlatabiliriz. Yapmıyorsa bu bizim çocuğumuzun sorumluluğu. Bunu okulda öğretmeniyle kendisinin konuşması lazım. Öğretmeninden gelecek geri bildirim ödev sorumluluğunun artmasını sağlayabilir. Eğer çocuğumuz kirli çamaşırlarını kirli sepetine atmıyorsa biz de yıkanmadığı için temiz çamaşırı kalmadığında ona yaptığı davranışın sonucunu göstermiş olacağız. Evde de temizlikle ilgili küçük işler verebiliriz.”